Ücretsiz Avukat Edinebilir Misiniz ? Adli Yardım Vekilliği Ve Cmk Müdaafiliği Nedir?

ADLİ YARDIM VEKİLLİĞİ VE CMK MÜDAAFİLİĞİ NEDİR? ÜCRETSİZ AVUKAT EDİNEBİLİR MİSİNİZ?

Sevgili okuyucularımız bugünkü yazımızda ‘’Devlet avukat atıyormuş.’’ Şeklinde halk arasında bilinen o malum efsaneyi ve aslında kimi zaman ücretsiz, kimi zaman ise daha sonrasında ücreti sanığa yargılama gideri olarak yüklenen avukatlık türü nedir? Bu yazıda, halkımızı bu konuda aydınlatmak üzere bu hususu ele almak istedim. Şimdiden iyi okumalar dilerim. Öncelikle tüm bunları açıklayabilmek için, adil yargılanma hakkının ne olduğuna bakmak gerekir. Ülkemizin de imzacısı olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. Maddesinde ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 36. Maddesinde düzenlenen Adil Yargılanma hakkı aslında bu köşe yazısından çok daha geniş bir kapsama sahiptir.

Ancak genel olarak ifade etmek gerekir ise, adil yargılanma hakkı, herkesin T.C. mahkemeleri önünde davacı olabilme, davalı ise savunmalarını sunabilme, makul sürede ve eşit muamele görerek, mevzuattaki hükümlere uygun şekilde yargılanmasıdır.

Daha spesifik olarak ise adil yargılanma hakkı, susma hakkı, tanık dinleme ve dinletme, delilleri mahkeme önüne serbestçe getirme ve bunların güvenirliği ile içeriklerini tartışabilme, son ve en önemli olarak ise bir avukat yardımından yararlanma hakkıdır. Keza yine avukatlık kanununda da, avukatlık hizmeti, bir kamu görevi olarak ifade edilmekte olup, bunun temel sebebi, kişinin adil yargılanma hakkını koruyabilecek en önemli yargılama faaliyeti mensubunun avukat olmasından ileri gelmektedir. Şöyle ki, tam da bu nedenle, devlet, bazı kişilere, kendileri istese de istemese de, haklarında bir suç şüphesi doğduğunda veya mağdur olarak dahi ifadelerine başvurmak gerektiğinde bu kişilere ücretsiz avukat atar. İşte bu tür avukatlık hizmetine CMK müdafiliği denir. Örnek vermek gerekirse, 18 yaş altında olup, bir suç işlediği şüphesi altında olan çocuklara yahut bir suçun mağduru olduğu düşünülen çocuklara, zorunlu olarak avukat atanır.

Bu durumda avukata müdafi denecektir. Müdafin görevi suça sürüklenen çocuğun, hem haklarını korumak hem de savunmaktır. Örnek vermek gerekirse kendisine zarar verme riski olmayan çocuk polis tarafından kelepçelenemez, ifadesi avukata ek olarak mutlaka bir pedagog eşliğinde alınır, hatta gerekiyorsa, örneğin bu şartlar sağlanamıyorsa ifadesini Cumhuriyet Başsavcısı bizzat alır. Bu şekilde alınmayan ifade, (örneğin avukatın ve pedagogun yokluğunda) tamamiyle hükümsüz hale getirilebilir. Bu kapsamda çocuklara atanan avukata ücreti devlet tarafından ödenecek olup, ne ailesine ne de çocuğa bir ekonomik kaybı olmayacaktır. Yine diğer zorunlu müdafi hakkına sahip olanlar, akli dengesi yerinde olmayan kişilerdir.

Bu kişilere de yukarıda çocuk avukatlığı için anlatılanlar çerçevesinde avukat atanacak ve ücreti devlet tarafından karşılanacaktır. Bunun dışında alt sınırı 5 yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı soruşturulan veya kovuşturulan kişilere de (yani hem ifadesi alınan hem de daha sonra yargılaması yapılan) avukat atanması zorunludur. Yine kişi kendisini savunmayacak derecede malul, yahut sağır veya dilsiz ise, kendisine zorunlu avukat atanır.

Buna ek olarak; ÜCRETLİ AMA ÜCRETSİZ AVUKAT HUSUSUNA BİR BAKALIM ?

Bu grup dışında ayrıca, gözaltına alınan veya tutuklamaya sevk edilen kişilere, aslında bir bilgi formu imzalattırılır. Bu form kişilerin haklarını içerir. Ancak hiç kimse emniyette veya jandarmaya gözaltında bulunduğu anda bu formu dikkatli şekilde okumayacaktır. Oysa dikkat edilirse ilgili formda, kişinin susma hakkı olduğu, ailesi veya yakınlarından birini arama ve haber verme hakkı olduğu, son olarak barodan kendisine bir avukat atanmasını talep edebileceği bildirilmiştir. Yani yukarıda sayılan grup içerisinde değilseniz, yine o anda ilgili kolluk memuruna veya ifadenizi eğer savcı alıyorsa savcıya, kendisine bir avukat atanmasını istediğinizi söyleyebilirsiniz. Bu durumda da size yine aynı usulle bir avukat atanır, ancak buradaki fark şudur. Daha sonrasında işbu avukatın ücreti tarafınızdan tahsil edilecektir. Ancak tüm bu anlattığımız süreç ceza soruşturma ve yargılamaları için geçerli olup, hukuk davalarında bu şekildeki ücretsiz avukatlık hizmetine adli yardım denmektedir. Aslında halkımızın asıl bilmesini istediğim de budur. O halde gelin inceleyelim bakalım, adli yardım nedir? Adli Yardım Adli Yardım, mali gücü yetersiz olanların dava açma hakkından yoksun kalmaması için getirilmiş bir ilkedir. Mali olanakları yetersiz kişilerin dava harç ve masraflarından muaf tutulması ve kendisi için baro tarafından ücretsiz avukat görevlendirilmesidir.

KİMLER YARALANABİLİR?

Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler.

ADLİ YARDIM KAPSAMINDA OLAN KONULAR NELERDİR?

Adli yardım kararı, ilgiliye, yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet, yargılama ve takip giderleri için teminat göstermekten muafiyet, dava ve icra takibi sırasında yapılması gereken tüm giderlerin Devlet tarafından avans olarak ödenmesi, davanın avukat ile takibi gerekiyorsa, ücreti sonradan ödenmek üzere bir avukat temini gibi hususları sağlar. Mahkeme, talepte bulunanın, belirtilen hususların bir kısmından yararlanmasına da karar verebilir.

TÜM DAVALARDA ADLİ YARDIM ALMAK MÜMKÜN MÜ?

Adli yardım sistemi ceza davaları dışındaki davalar içindir. Ceza davalarında adli yardım sistemi farklı yapılandırılmıştır. Adli yargıda hukuk mahkemelerinde ve idari yargıda dava açarken veya aleyhe dava açılmışsa adli yardım talep edilebilir.

NASIL YARARLANILABİLİR?

Adli yardım talebi, dava açılmadan önce barolara ve yargılamanın yapılacağı mahkemeye, dava açıldıktan sonra ise yine barolara ve asıl talep veya işin karara bağlanacağı mahkemeye, icra ve iflas takiplerinde ise takibin yapılacağı yerdeki icra mahkemesine ekli adli yardım başvuru formu çıktısı alınıp, doldurularak yapılır. Kanun yollarına başvuru sırasında bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a başvurulması gerekmektedir. Mahkeme adli yardımın koşullarının oluşup oluşmadığını değerlendirerek talebin kısmen veya tamamen kabulüne ya da reddine ilişkin karar vermektedir. Talep hâlinde inceleme duruşmalı olarak yapılır. Adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam edecektir.

ADLİ YARDIM BAŞVURUSU NASIL YAPILIR? BAŞVURU NASIL İNCELENİR?

Baroya adli yardım talebinde bulunan kişi, talebi hizmetin görüleceği yer adli yardım bürosuna ve temsilciliklerine iletir. Adli yardım bürosu ve temsilcilikleri, talep sahibinden üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz mal bilgileri, aylık kazancı, ailevi durumu, bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı gibi gerekli bilgi ve belgeleri ister. Başvurucu, talebinde haklı olduğunu gösterdiği delillerle kanıtlamak zorundadır. Adli yardım bürosu ve temsilcilikleri adli yardım talebini baroya ileten başvurucunun talebinin haklılığı konusunda uygun bulacağı araştırmayı yapar, gerektiğinde karar verir. Mahkemeye adli yardım talebinde bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren, üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz mal bilgileri, aylık kazancı, ailevi durumu, bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı gibi mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır. Mahkeme, adli yardım talebi hakkında duruşma yapmaksızın karar verebilir. Ancak, talep halinde inceleme duruşmalı olarak yapılır. Mahkemelerce adli yardım talebi konusunda verilen kararlara karşı, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebilir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen kararlar kesindir. Adli yardım talebi reddedilirse, ödeme gücünde sonradan gerçekleşen ciddi bir azalmaya dayanılarak tekrar talepte bulunulabilir. Adli yardım talebinin mahkemece kabulü halinde yargılama harç, avans ve giderleri de adli yardım kararı devam ettiği müddetçe kısmen ya da tamamen ödenmeyebilir. Adli yardımdan yararlanan kişinin mali durumu hakkında kasten veya ağır kusuru sonucu yanlış bilgi verdiği ortaya çıkar veya sonradan mali durumunun yeteri derecede iyileştiği anlaşılırsa adli yardım kararı kaldırılır.

DAVA GİDERLERİ NASIL ÖDENİR?

Adli yardım kararından dolayı ertelenen tüm yargılama giderleri ile Devletçe ödenen avanslar dava veya takip sonunda haksız çıkan kişiden tahsil olunur. Adli yardımdan yararlanan kişinin haksız çıkması hâlinde, uygun görülürse yargılama giderlerinin en çok bir yıl içinde aylık eşit taksitler hâlinde ödenmesine karar verilebilir. Adli yardım kararından dolayı Devletçe ödenen veya muaf tutulan yargılama giderlerinin tahsilinin, adli yardımdan yararlananın mağduriyetine neden olacağı mahkemece açıkça anlaşılırsa, mahkeme, hükümde tamamen veya kısmen ödemeden muaf tutulmasına karar verebilir.

ADLİ YARDIM KARARIYLA ATANAN AVUKATIN ÜCRETİNİ KİM ÖDER?

Adli yardımdan yararlanan kişi için mahkemenin talebi üzerine baro tarafından görevlendirilen avukatın ücreti, yargılama gideri olarak Hazineden ödenir.

ADLİ YARDIM AVUKATI DAVAYI İHMAL EDER Mİ?

Adli yardım avukatı ücretsiz çalışmamaktadır. Asgari ücret tarifesine göre belirlenen ücret Baro tarafından ilgili avukata ödenir. Adli yardım servislerinde çalışan avukatlar bu durumu kabul ederek gönüllü olmuşlardır. Baro Adli Yardım Kurulları görevlendirdikleri avukatları takip ederler.

Stj.Av. Kübra Nur GÖGERÇİN

YORUM EKLE