Tüm dünyayı saran Covid-19 salgını insanların yaşamlarını büyük ölçüde değiştirmiş eski ve normal alışkanlıklarımıza ne kadar olduğunu bilmediğimiz bir süre için ara vermemize sebep olmuştur. Salgınının ilk dönemlerinde insanlar kendilerini karantina altına almış, dünyanın neredeyse her yerinde sokağa çıkma yasakları getirilmiştir.Tüm dünyayı saran Covid-19 salgını insanların yaşamlarını büyük ölçüde değiştirmiş eski ve normal alışkanlıklarımıza ne kadar olduğunu bilmediğimiz bir süre için ara vermemize sebep olmuştur. Salgınının ilk dönemlerinde insanlar kendilerini karantina altına almış, dünyanın neredeyse her yerinde sokağa çıkma yasakları getirilmiştir.
Uluslararası alanlarda ve hatta ülke içinde bile seyahat yasakları söz konusu olmuştur. Dışarı çıkarken maske takmak zorunlu hale gelmiştir ki nitekim bu durum halihazırda devam etmektedir. İnsanlar birbirlerine sosyal mesafe çerçevesinde yaklaşmaya başlamış, yani dünya adeta kabuğuna çekilmiş, derin bir uykuya dalmış gibidir.
Hepimizin yaşayarak tanık olduğu böyle bir dönemde okulların açık olma ihtimali yüksek risk barındırdığı için mümkün olmamıştır. Buna ilişkin olarak tüm dünyada salgın süresince yüz yüze eğitime ara verilmiş ve eğitime online olarak devam edilmesi kararı alınmıştır. Yine önlemler kapsamında uluslararası seyahatler bir süreliğine askıya alınmış ve böylece herkesin evinde güvende kalması sağlanmaya çalışılmıştır.
Okulların çevrimiçi eğitim sistemine geçtiğini duyan öğrencilerin hemen hepsi eğitim gördükleri şehirlerden ayrılıp ailelerinin yanına dönmüşler ve akabinde seyahat kısıtlamalarının olacağına ilişkin haberleri duyan turistler ise, hemen ülkelerine dönmelerinin bir yolunu aramışlardır.
Ancak bu süreçte terk etmek zorunda kaldığımız şeyler sadece eski alışkanlıklarımız, okullarımız ya da tatil planlarımız olmadı. Çoğu kişi bulundukları şehirlerden ayrılırken hayvan dostlarını geride bıraktı ve dışarıya çıkmaya çekindiğimiz sokaklarda bizden başka ve bizim ilgimize muhtaç hayatlar olduğunu unuttuk.
Bilindiği üzere Kuzey Kıbrıs’ın nüfusunun önemli bir kısmını öğrenci ve turistler oluşturmaktadır. Ancak yukarıda bahsettiğimiz salgın sebeplerinden dolayı nüfusun büyük bir kısmını oluşturan bu kesim ülkeden ayrılmıştır. Şu anda Kıbrıs’ta neredeyse sadece yerli halkın oluşturduğu bir nüfus kalmış durumda.
Nüfusun şu an ki azlığı ve insanların dışarıya çıkmaya çekindikleri bu dönemde bizim şefkatimize muhtaç hayvan dostlarımızı ihmal ederek, onlara önceden gösterdiğimiz gerekli ilgi ve özeni gösteremedik. Kendi endişelerimize daha çok öncelik verdik. Ancak kimi zaman bizim için en iyi arkadaş olan, bizleri anlayan ve hisseden bu dostlarımızdan ne olursa olsun ilgimizi esirgememeliyiz ne zaman ve nerede olursa olsun elimizden geldiğince onları sevmeli ve hayatlarını devam ettirmelerine yardımcı olmalıyız.
Salgın sebebiyle sevgili dostlarımızı ihmal etmeyelim ve onlardan bir kap su ve yemeği esirgemeyelim bizim için küçük ya da önemsiz görünen bu iyilik onları hayata bağlayabilir.