Elazığ’ın Kovancılar ilçesine bağlı Ekinözü köyünde Yüksek Anıtlar Kurulunca tescillenen ve ayakta duran binlerce yıllık 6 tarihi yapı, hem göz kamaştırıyor hem de dünyanın dört bir yanından turist ağırlıyor.
Kovancılar’a bağlı 300 haneli Ekinözü köyü, içinde barındırdığı binlerce yıllık tarihi yapılarla dikkatleri üzerine çekiyor. Tarih boyunca Urartuların da yaşam sürdüğü ve Osmanlı dönemi mimarisinin de kullanıldığı bu köyde yukarı çeşme, aşağı çeşme, manastır kilise, iç kilise, köyiçi kilise ve höyük gibi 6 tescilli tarihi eser bulunuyor. Yüksek Anıtlar Kurulu tarafından tescillenen bu tarihi yapıları, başta Amerika, Fransa, Hollanda, Beyrut ve İtalya olmak üzere yurt dışı ve yurt içinden de turistler tarafından her yıl ziyaret ediliyor. Köylerinde birçok tescilli tarihi yapıya ev sahipliği yaptıklarından dolayı duydukları memnuniyeti aktaran vatandaşlar, tarihi eserlerin tanıtımının daha fazla yapılması gerektiğini söyledi.
Köy sınırları içerisinde tescilli 6 tarihi yapının olduğunu dile getiren Ekinözü köyü muhtarı Hayati Sinem, "Coğrafi görünümüyle yeşillikler arasında bir köyümüz var. Köyümüz, pek bilinmese de Yüksek Anıtlar Kuruluna tescilli 6 tarihi yapımız var. Bunlardan iki tanesi çeşme, bir tanesi höyük, bir tanesi köy içi kilise, bir tanesi manastır ve manastır iç kilisesinden oluşmaktadır. Tarihi çeşmelerimiz 2010 yılında Kültür Bakanlığı ile Hrant Dink Vakfı tarafından restore edildi. Görüldüğü üzere kullanımdadır. Yüksek Anıtlar Kuruluna başvurularımız vardır. Onun ya tamiratı ya da çelik bir konsorsiyumda tekrar turizme kazandırılması yönündedir. Manastır özellikle ön plana çıkmaktadır. Devasa bir yapı, 8 dönüm üzerine kurulu bir manastırdan bahsediyoruz. Bu mevcut manastırda ruhban kesim yetiştirilmektedir. Bugün Heybeliada Ruhban Okulu hangi konuma, özelliğe sahipse Doğu ve Güneydoğu’daki manastırımızda aynı özelliklere sahip, dönemin üniversitesi konumundaki yerdir” dedi.
"Dünyanın her yerinden turist ağırlıyoruz"
Dünyanın her yerinden turist ağırladıklarını belirten muhtar Sinem, "Çok bilinmese de köylerimizin bu güzel tarihi eserlerini tanıtmaya çalışıyoruz. Özellikle çeşmelerin restorasyonlarından sonra köyümüze çok daha fazla turist gelmeye başladı. Amerika’dan, Fransa’dan, Hollanda’dan, Beyrut’tan, İtalya’dan ve yurt içinden gelenler oluyor. Tabiri caizse bütün Avrupa ülkelerinden şu aydan sonra köyümüze otobüs turları düzenlenmektedir. Gelip bu tarihi eserler gezilmektedir. Beklentimiz, Elazığ’ın turizm tanıtımı yapılırken mevcut ilçelerimizin de mevcut köylerimizdeki tarihi eserlerimizin de gün yüzüne çıkarılıp turizme kazandırılması, var olanların da aynı şekilde değerlendirilmesi yönündedir" diye konuştu.
Köy sakinlerinden Hanifi Bekirgil ise bölgenin birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını kaydetti. Bekirgil, "Köyümüzde çok tarihi eser bulunmaktadır. Çeşmelerimiz, 1910 yılında tescilleri yapıldı. Ana tema, Habap çeşmeleri adı altında çok güzel bir çalışma oldu. Çalışmalar neticesinde güzel bir açılış oldu. Bu bir tarihi eserdir, herkes de buna sahip çıkıyor. Görüp gezilmesi gereken yerler. Diyebilirim ki tarihi eserlerin en çok ayakta durduğu yerdir. Bu konuda köylülerimiz de çok duyarlıdır. Çeşmeler de Osmanlı mimarisidir" şeklinde konuştu.