Elazığ Adliyesi’ne yaptıkları başvurunun ardından DEVA partisi adına açıklamalarda bulunan avukat Şeyma Yüksel ,”İstanbul Sözleşmesi’ni fesheden Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hukuken yok hükmündedir. Bu yok hükmündeki karar için Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi olarak bugün, Ankara merkezli davamızı açtık ve açılan bu davaya DEVA Partisi Elazığ İl Kadın Politikaları olarak müdahil olduk. Süreç, artık yargıda devam edecektir. ”dedi
“Karar Anayasa’nın 87. 90. Ve 104. Maddeleri Göz Önüne Alındığında Yok Hükmündedir” Yüksel açıklamalrını şu şekilde sürdürdü, “Türkiye, 20 Mart gecesi Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile resmi adı ‘Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ olan kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen sözleşmeden alelacele çekildiğini Resmi Gazete’ de yayımlayarak bildirmiştir. Oysaki bu karar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 87. 90. Ve 104. Maddeleri göz önüne alındığında yok hükmündedir. Uluslararası sözleşmeler yetki ve usulde paralellik ilkesi gereğince kabul edildiği usulde feshedilmelidir. Dolayısıyla İstanbul Sözleşmesi 2011 yılında TBMM tarafından onaylandığı için yine TBMM tarafından çıkarılacak bir kanun ile yürürlükten kaldırılmalıdır.”
“Günde Ortalama Bir Kadın Ölüyor”
Günde ortalama bir kadının öldürüldüğünü ifade eden Yüksel, “Hukuk var ama uygulama kısmı yetersiz. Kanunlar kadını korumada yetersiz kalıyor. Ülkemizde kadına yönelik şiddet ve cinayetler sonucu günde ortalama bir kadın ölüyor. Sayısını bilmediğimiz kadın ve çocuk da şiddete, istismara maruz kalıyor ve hayatları kararıyor. Cezaların yetersiz ve etkisiz kalması planlı kadın cinayetlerini arttırıyor. Bizler bir canı daha kaybetmemek için çabalarken devlet yükümlülüklerini yerine getirmesini destekleyen anlaşmadan çekilmiştir. İstanbul Sözleşmesi’nde de belirtildiği üzere şiddet mağdurunun korunması, devletin koruma mekanizmalarının harekete geçirilmesi, kadının maddi manevi yönden güçlendirilmesinin sağlanması, şiddet mağduruna psikolojik destek sağlanması, devletin tazminat yükümlülüğünü yerine getirmesi ve sığınma evlerinin sayısının anlaşmada yer alan şekilde arttırılmasını beklerken tek bir imza ile sözleşmenin feshedilmesi kararı vicdanlarımızı kanatmış, mevcut yasaların şiddet mağdurunu koruyacağına dair inancımızı kaybetmemize neden olmuştur.” dedi.
“Çekilme Kararından Geri Dönülmelidir”
Çekilme kararından geri dönülmesi gerektiğini belirten Yüksel, “İstanbul Sözleşmesi’nden usulsüz çekilen iktidar kadar, konuyu çok farklı mecralara taşıyan toplum kesimlerinin de vebali ve sorumluluğu büyüktür. Kadınlar ve çocuklar popülist siyasi yaklaşıma kurban edilmemelidir. İşte tam bu sebeple İstanbul Sözleşmesi çekilme kararından geri dönülmelidir! DEVA Partisi’nin kurulduğu günden itibaren konuyla ilgili duruşu nettir.
DEVA Partisi samimi, gerçek ve konuyu sahiplenen duruşuyla kadınları yaşatacak çözümlere liderlik edecektir. Biz, yok hükmündeki bu usulsüz kararı toplumun kabul etmediğini, kadınların yaşatılmasının her şeyin üstünde olduğunu bir kez daha vurgulamak ve bu hatadan dönülmesi için, tüm Türkiye’den yüzlerce kadın bu usulsüz karara DAVA açacak ve kadınların, çocukların yaşam hakları için davacı oluyoruz. DEVA Partisi olarak kadının yaşam hakkı ve özgürlüğünü garanti altına alacak ve şiddeti kader olmaktan çıkaracağız. Kadını, aileyi koruyan standartlar, kanun, uygulayıcılar, müeyyideler, koruyucu önleyici tedbirler kapsamında etkin uygulamalarla koruyacağız.” ifadelerini kullandı.