Av.Selin Ekin Pullukçu ile Boşanma Davalarıyla İlgili Söyleşi

Av.Selin Ekin Pullukçu ile Boşanma Davalarıyla İlgili Söyleşi
  • BOŞANMA DAVALARININ SEBEBİNİ OLUŞTURAN ETKENLER NELERDİR? ANLAŞMALI BOŞANMA MI YOKSA ÇEKİŞMELİ BOŞANMA MI DAHA ÇOK TERCİH EDİLİYOR?

Genel olarak boşanma davalarında tanık olduğumuz husus çiftlerin birbirlerine olan saygılarını zaman içinde yitirmeleri, hayat beklentilerinin farklılaşması ve bunun sonucunda da şiddetli geçimsizlik yaşayarak mevcut evliliği sonlandırmaya yönelik adım atmaları olarak karşımıza çıkmaktadır. Anlaşmalı boşanma, çiftlerin birbirlerine kusur atfetmeden mal ayrılığı, nafaka, tazminat ve varsa velayet konularında önceden anlaşıp tek celsede sonuçlanan bir dava türüdür. Çekişmeli boşanma ise, tarafların yukarıda açıklanan hususlarda anlaşamamaları durumunda konunun çözümü için mahkemeye başvurdukları dava türüdür ve çekişmeli boşanma, anlaşmalı boşanmaya kıyasla daha uzun sürmektedir. Anlaşmalı boşanma, taraflar açısından daha az yorucu ve yıpratıcıdır ancak uygulamada genellikle çekişmeli boşanma türünün yoğun olduğunu görmekteyiz.

  • BOŞANMA DAVALARIYLA İLGİLİ YENİ BİR YASA SÖZ KONUSU, BU YASAYA GÖRE BOŞANMA DAVALARI BAŞVURUYLA SONUÇLANACAK, TAZMİNAT, NAFAKA VE VELAYET GİBİ BOŞANMANIN NETİCELERİ KONULARININ AYRI DAVA KONUSU YAPILMASI PLANLANMAKTADIR, BU HAZIRLANAN YENİ YASA HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

Yapılması planlanan bu değişiklik biz hukukçular tarafından desteklenmektedir. Şöyle ki; çekişmeli boşanma davaları uzun yıllar sürebilmektedir. Bu süreçte tarafların medeni hallerindeki durum değişmemekle birlikte taraflar hayatlarına özgürce devam edememektedirler. Özellikle kadınlar için geçerli olan duruma göre boşanma davası devam ederken boşanma aşamasında olduğu kişinin soyadını kullanmaya devam etmektedir. Bu durum özellikle ehliyet, ruhsat, diploma veyahut herhangi bir kurum içi yazışmada kullanılacağından boşanma aşamasındaki kadınları rahatsız edebilmektedir. Değişik Yargıtay Kararları olmakla birlikte boşanma davası sırasında eşlerin sadakat yükümlüğünün devam edip etmediği hususu da tartışmalıdır. Uzun yıllar süren boşanma davalarında söz konusu sadakat yükümlüğünün devam edip etmeyeceği konusu taraflar açısından yıpratıcı bir hal almaktadır. Söz konusu yasa düzenlemesinin yerinde ve hukuki ihtiyaçları karşılayacağı tarafımızca düşünülmektedir.

NAFAKAYLA İLGİLİ YAPILAN ÇALIŞMALAR HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

Şuan ki sisteme göre Türk Medeni Kanuna göre taraflardan birinin istemi üzerine diğer tarafa süresiz olacak şekilde nafaka bağlanabilmektedir. Mevcut yapılan çalışmaya göre süresiz nafaka kavramının kaldırılarak evli kalınan süreyle bağlantılı olarak nafaka ödenmesi gerektiği görüşülmektedir. Toplumda genel olarak erkeklerin nafaka ödediği gibi yanlış bir algı bulunmaktadır. Oysaki Türk Medeni Kanunu ilgili maddesi gereğince her iki tarafın da nafaka talep etme hakkı bulunmaktadır. Belirtmekte fayda vardır ki nafaka yalnızca daha ağır kusurlu olan tarafın aleyhine göre belirlenmektedir.

  • BOŞANMA DAVASINDA NAFAKA MİKTARI NASIL BELİRLENMEKTEDİR?

Çekişmeli boşanma davası sürerken tedbir nafakasına hükmedilebilmektedir. Sosyal Ekonomik Durum Araştırması (SED) yapılarak tarafların ekonomik durumları belirlenmektedir. Belirlenen bu miktarlar neticesinde ekonomik olarak diğer tarafın desteğine ihtiyaç duyan taraf lehine nafakaya hükmolunur. Türk Medeni Kanun hükümlerinde nafakanın miktarının belirlenmesine yönelik herhangi bir matematiksel hesaplama yöntemi olmayıp yalnızca kişilerin sosyal ekonomik durumları gözetilerek nafakaya hükmedilmesi gerekmektedir ibaresi yer almaktadır.

  • BOŞANMADA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENME HUSUSU NASIL OLMAKTADIR?

Bu iki tazminat türünü ayrı ayrı açıklamamız gerekirse maddi tazminat, evlilik birliğiyle kişinin değişik şekillerde maddi riskleri almasından mütevellit, söz konusu birliğin bozulmasında kusuru bulunmayan ya da daha az kusuru bulunan tarafın maddi kaybını telafi etmeye yönelik verilen bir tazminat türüdür. Manevi tazminat ise, kusurlu hareketler sergilenmesi neticesinde karşı tarafın kişilik haklarına saldırı niteliğine varacağından kişide oluşan üzüntü, hezeyan, kaygı gibi olumsuz duyguları bir nebze de olsa tazmin etmeye yönelik olan tazminat biçimidir. Ancak belirtmek gerekir ki manevi tazminat kişiyi haksız bir şekilde zengin etmeye yönelik olmamalıdır.

  • ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVALARINDA VELAYET KONUSU NASIL BELİRLENMEKTEDİR?

Çekişmeli boşanma davası sürerken, Sosyal İnceleme Raporu (SİR) alınarak çocuk ya da çocukların üstün yararı gözetilerek taraflardan birinin velayetine verilmektedir. Bu arada üstün yarardan kasıt çocuk veya çocukların eğitim, barınma, beslenme gibi maddi ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olduğu kadar iyi bir ebeveynin yanında bulunmaları gibi manevi ihtiyaçlarının karşılanması gibi hususlar da dikkate alınmaktadır.

  • BOŞANMA DAVASINDA DAVALI YA DA DAVACI TARAF OLAMANIN AVANTAJI YA DA DEZAVANTAJI SÖZ KONUSU MUDUR?

Boşanma davalarında davacı olan yani davayı açan tarafın davayı ispat yükümlülüğü bulunmaktadır. Karşı taraf da, karşı dava açarak söz konusu iddialarını ispatlamaya çalışabileceği gibi davalı sıfatıyla davayı takip edebilecektir. Önemli olan husus söz konusu iddiaları hangi tarafın ispatlayabildiğidir. Bu sebeple davalı ya da davacı olmanın dava sonucuna etkisi söz konusu olmamaktadır.

Güncelleme Tarihi: 05 Aralık 2021, 22:02

Elazığ Medya

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER