Elazığ’da meydana gelen 6.8 ve 5.3 büyüklüğündeki depremlerin ardından ağır hasar alan binaların yıkımı sürüyor. Çalışmalar kapsamında yıkımların yüzde 95’inin tamamlandığı bildirildi.
24 Ocak’ta meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde Elazığ’da 37, Malatya’da 4 olmak üzere 41 kişi hayatını kaybetti, iki şehirde 25 binden fazla konut ise hasar gördü.
Ardından 27 Aralık 2020 tarihindeki 5.3 büyüklüğündeki depremle de bazı orta hasarlı yapılar ağır hasara dönüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinesinde Elazığ Valiliği idaresinde ilk günden itibaren birçok noktada başlatılan yıkım çalışmaları ise aralıksız sürüyor. Kent merkezi dahil birçok mahallede devam eden yıkımlar, çevre güvenliği alındıktan sonra kontrollü bir şekilde gerçekleştiriliyor. Bu kapsamda merkezde yıkımların yüzde 95’inin tamamlandığı ve geriye kalan binalar için yıkım çalışmalarının sürdüğü bildirildi.
"Aldığımız bilgiler doğrultusunda 200 binanın daha ağır hasarlı olduğu tespit edildi"
Depremden sonra birçok yıkımın gerçekleştiğini vurgulayan yıkım firma yetkilisi Umut Tatu, “24 Ocak ve 27 Aralık depremlerinden dolayı oluşan hasarlarda TOKİ’nin kısa süre içerisinde evleri de teslim etmesinden dolayı binalar boşaltıldı. Ağır hasarlı binalar yıkıma hazır hale geldi. Şu an onların yıkımını gerçekleştiriyoruz. Şehrin birçok noktasında halen yıkımlar devam ediyor. Aldığımız bilgiler doğrultusunda 200 binanın daha ağır hasarlı olduğu tespit edildi. TOKİ ayın 20’sine kadar anahtarları teslim edecek ve yıkımlar daha hızlı bir şekilde devam edecek. Binaların yıkım süresi ebadına, büyüklüğüne göre değişiyor. 2 bin 500 - 3 bin metrekare bir binanın yıkımı 10 günü buluyor. Ama şehrin ana arterlerinde bulunan binalar, gece de çalıştığımız için daha hızlı yani 3 ile 5 gün içinde yıkılıyor. Ama şehrin muhtelif yerlerinde bulunan yıkımlar ise rutin bir şekilde devam ediyor” dedi.
Depremi yaşayanlar arasında olduğunu ifade eden vatandaşlardan Fırat Erbak, “Depremi yaşadım. 24 Ocak gecesi ailemizle birlikte oturuyorduk. Bir anda deprem oldu. O panikle hepimiz dışarı çıktık. Bayağı soğuktu, geceyi dışarda geçirmek zorunda kaldık. Evimiz orta hasar olarak belirlendi. Depremden sonra kendi çabamızla mümkün mertebe eş, dost, akrabaya geçtik. Belli bir süre sonra tabii ki herkes gibi biz de kendi evimize geçtik. Elazığ’da yıkım çalışmaları devam etmesi gayet güzel bir şey ama bunların biraz daha hızlı bir şekilde ilerlemesi gerekiyor. İnsanların daha rahat yaşaması lazım, bu şehir 2 yıldır depremin sancılarını çekiyor. Çalışmalar seri şekilde bitirilebilir” diye konuştu.